Hafızlık Herkese Nasip Olur Mu?
Merhaba sevgili okurlar!
Hafızlık… Hepimizin kafasında bir yerlerde yer etmiş, ama bir türlü kavrayamadığımız bir kavram. Hani derler ya “Bu neyin nesi şimdi?” diye, işte o kadar… Hafızlık, zihinlerimizde bir çalgı aleti gibi çalan, ama çoğu zaman tınısını doğru yakalayamadığımız bir şey. Peki, soruyorum sizlere: Hafızlık herkese nasip olur mu? Yoksa sadece seçilmiş birkaç “zoraki” insanın hakkı mıdır? Hadi gelin, bu soruyu neşeyle, biraz da mizah katıp tartışalım.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Hafızlık Arayışı
Erkekler, her zaman olduğu gibi, işin çözüm kısmına takılır. “Hafızlık” ne demek, ne işe yarar, nerede satılır, hangi markette bulurum? Bu soruları her biri, ister istemez kendilerine sorar. Hafızlıkla ilgili ciddi bir mesele varsa, ne yapacaklarını çok iyi bilirler: Yöntem belirleyip, hemen çözüm üretmek!
Mesela diyelim ki hafızanızda eksiklikler var, unutkanlık baş gösterdi. Erkekler hemen devreye girer: “Hadi bakalım, senin hafızan zayıflamış. Bunu önlemek için önce bir beyin jimnastiği yapalım! Günde 3 kez Sudoku çözelim, haftada bir kere de yeni bir dil öğrenmeye başlayalım!” Gerisi kolay. Google’a sorular, akıllı telefonlardan hatırlatıcılar, belki de birkaç vitamin takviyesi… “Her şey kontrol altında,” der erkek, “hafızalık her zaman geliştirilebilir.”
Hafıza kaybolduysa, yapmanız gereken sadece doğru stratejiyi bulmak. Yani, belki de hafızalık herkese nasip olur, ama önce biraz strateji, biraz organizasyon gerek. Eğer hafızanızı kaybettiyseniz, 10 dakikalık bir ‘problem çözme’ seansı yetebilir.
Tabii, bunlar biraz da sistemli bakış açıları… Çünkü sonuçta erkeğin “mühendis” ruhu devrede. Hafızlık, ona göre bir tür yazılım hatası, ve yazılımı sıfırlamanın çözüm olduğunu düşünür. Ama sorarım size: Hafızalık bir yazılım hatası mı, yoksa beynimizin insana özel bir öyküsü mü?
Kadınların Hafızaya Duygusal Yaklaşımı
Şimdi de kadınların perspektifine geçelim. Onlar için hafızalık, başlı başına bir duygusal konu. Zihnimizde kaybolan her anı, her hatıra, aslında bir duygu kırıntısına dönüşür. Hafızalık, kadınlar için ilişkilerle derinden bağlantılıdır. Kayıp bir anı, kayıp bir ilişki gibidir. Bir kadının hafızası, her şeyi bir anlamda toplayan bir arşiv gibidir. O yüzden unutkanlık baş gösterdiğinde, sadece “unutmak” değil, “unutulmak” hissiyle de yüzleşilir.
Diyelim ki hafızanızı kaybettiniz. Kadınlar, önce duygusal bağları değerlendirir: “Acaba gerçekten unutmuş muyum, yoksa bu sadece bir ruh halim mi?” İşin içine duygular girdiğinde, hafızanın kaybolması, bir tür kaybolan bağların işareti olarak kabul edilir. Kayıp bir anı geri getirmeye çalışmak, sevdiğiniz birini yeniden bulmak gibidir. “Hafıza kaybolduysa, belki de neyin eksik olduğunu hissetmemiz gerek,” der kadın. O an, hafıza kaybı bir ilişkiyi yeniden kurma çabası gibi görünür.
Kadınlar, “Yahu, bu hafızalık meselesi ne iş?” diye düşünürken, bir yandan da bunun toplumsal etkilerini anlamaya çalışırlar. Hafızalık kaybolmuşsa, kaybedilen şey sadece bilgi değil, bazen bir hayatın da izleridir. Kadınların hafıza kaybına yaklaşımı, bu anlamda daha bütüncül ve empatik olabilir.
Sonuçta, Hafızalık Herkese Nasip Olur mu?
Şimdi esas soruya dönüyoruz: Hafızlık herkese nasip olur mu? Erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı ile kadınların duygusal bakış açısını birleştirerek derin bir analiz yapacak olursak, aslında hafızalık bir “hepimize nasip olan” bir şey değil. Belki de sadece bir miktar strateji, biraz duygusal bağ ve bolca sabır ile oluşturulabilecek bir şey.
Öyle ya, erkeklerin stratejik düşünmesi kadar, kadınların empatik yaklaşımının da bu sürece katkı sağladığını unutmamalıyız. Ama sonunda, birimiz Sudoku çözüyor, diğerimiz eski fotoğraflara bakıp ağlıyoruz. Sonuçta, hafızalık bir şekilde hepimize nasip olmuyor, ama o hepimizde en azından bir şekilde var!
—
Şimdi sıra sizde!
Sizce hafızalık gerçekten herkese nasip olur mu? Yoksa sadece strateji ve duyguların birleşimi mi bu işi çözer? Erkeğin çözüm odaklı yaklaşımını mı, yoksa kadının duygusal derinliğini mi daha fazla önemsiyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum! Ve unutmayın, hafızalık konusunda hepimiz bir araya gelip unutulmaz bir sohbet yaratabiliriz!